Kırgızistan Başsavcısı, Oş Şehir Savcılığına on polis memuru hakkında soruşturma açmayı düşünmesi için üçüncü kez talimat verdi. Bu polis memurları Ağustos 2015’te Yehova’nın Şahitlerinin dinsel bir toplantısına yasadışı baskın düzenlemiş ve orada bulunanlardan bazılarını darp etmişti. Polislerin kötü muamelede bulunduğuna dair açık kanıtlara rağmen, Oş Şehir Savcılığı onlar hakkında soruşturma açmayı reddetti.

9 Ağustos 2015 Pazar sabahı Kırgızistan İçişleri Bakanlığına bağlı 10. Birimden on polis memuru dinsel bir toplantıya baskın düzenledi. Kiralanan bir kafede düzenlenen ve hükümet için hiçbir tehdit oluşturmayan bu toplantıda 40’tan fazla kişi bulunuyordu. Polislerden biri toplantıyı idare eden Nurlan Usupbaev’e bağırarak sözde yasadışı olan bu toplantıyı hemen durdurmasını söyledi. Polis memurları toplantıya katılan herkesi vuracaklarını söyleyerek onları defalarca tehdit etti. Toplantıda bulunan Tınçtık Olcobayev polisin sert davranışlarını kaydetmeye çalışınca, onu ayrı bir odaya götürüp acımasızca dövdüler.

Polis memurları on Şahidi karakola götürdü. Orada Nurlan Usupbaev de dahil üçünün boğazını sıktılar ve altısını gaddarca dövdüler. Şahitler o gün serbest bırakıldı ancak vücudunda ağır darp izleri olanlar muayene edilmek için hastaneye gitti.

İki gün sonra, yani 11 Ağustos’ta ise baskını düzenleyen ve yapılan kötü muameleye önderlik eden polis memurları Kocobek Kozubayev ve Nurbek Şerikbayev, yasadışı dinsel faaliyetlerde bulunmak suçlamasıyla Nurlan Usupbaev’i tutukladılar. Nurlan Usupbaev’in davasının 20 ve 21 Ağustos tarihlerinde Oş Şehir Mahkemesinde görülmesine karar verildi.

Duruşma sırasında 10. Birimin temsilcisi, Oş şehrinde yasal olarak tanınmadıkları için Yehova’nın Şahitlerinin 9 Ağustos’ta yaptığı toplantının yasadışı olduğunu iddia etti. İddia makamı, Şahit ailelerle birlikte çocuklarının da toplantıda bulunmasının çocukların dinsel bir teşkilata üye yapılmasını yasaklayan Kırgızistan din kanununu ihlal ettiğini söyledi.

21 Ağustos’ta Oş Şehir Mahkemesi hâkimi, Nurlan Usupbaev’in yasadışı bir faaliyette bulunmadığına ve suçsuz olduğuna karar verdi. Çocukları dinsel bir teşkilata üye yaptığına ya da yasadışı dinsel faaliyette bulunduğuna dair herhangi bir kanıt olmadığı için mahkeme Nurlan Usupbaev’e karşı açılan davanın düşmesi gerektiği sonucuna vardı.

Oş Şehir Savcılığı Nurlan Usupbaev’in beraatına itiraz ederek bölge mahkemesine temyiz başvurusunda bulundu. Bölge mahkemesi savcının bu başvurusunu reddetti ve alt mahkemenin Nurlan Usupbaev hakkında verdiği beraat kararını onadı. Bölge mahkemesi Yehova’nın Şahitlerinin Kırgızistan’da resmi olarak tanınan dinsel bir teşkilat olduğu gerçeğine dikkat çekti. Ayrıca mahkeme, Kırgızistan Yüksek Mahkemesi Anayasa Dairesi’nin din kanunundaki, dinlerin yerel olarak tescil edilmesini talep eden kısmın anayasaya aykırı olduğuna daha önce karar vermiş olduğunu belirtti. * Ancak savcı bu sefer de Yüksek Mahkemeye başvurdu, dava 2 Mart 2016’da görülmeye başlanacak.

Nurlan Usupbaev’in davası sürerken, o ve onunla birlikte 9 Ağustos’taki baskında şiddete maruz kalan diğer Şahitler Oş Şehir Savcılığına şikâyette bulundular ve kendilerine şiddet uygulayan on memur hakkında cezai işlem başlatılmasını talep ettiler. Bunun sonucunda birçok başvurunun yapıldığı hukuki bir süreç başladı. Oş Şehir Savcısı soruşturma açmayı üç kere reddetti ve Şahitler her seferinde Başsavcılığa temyiz başvurusunda bulundular. Başsavcı, Oş Şehir Savcısının verdiği kararı iki kez bozdu ve savcıdan soruşturma açmayı tekrar düşünmesini talep etti. Ancak Başsavcı Şahitlerin üçüncü temyiz başvurusunu kendisi ele almak yerine karar vermesi için Oş Şehir Savcısına gönderdi. Başsavcının 21 Ocak 2016’da verdiği bu son talimat mağdur durumda olan Şahitler için adaletin yerine gelip gelmeyeceğiyle ilgili şüphe uyandırıyor.

Kırgızistan’daki Yehova’nın Şahitleri ülkelerinde resmi olarak tanındıkları ve Oş şehrinde verilen son mahkeme kararları için minnettarlar. Onlar, kanunu uygulayarak ve hükümetin ibadet ve inanç özgürlüğüyle ilgili verdiği taahhütlere uygun kararlar vererek cesurca din özgürlüğünün yolunu açan tarafsız yargıçları çok takdir ediyorlar. Ancak hükümetin bu gaddar saldırıya karışan polis memurlarını yargılamak konusunda kararlı davranmaması onları çok endişelendiriyor. Yehova’nın Şahitleri Başsavcılığın bu şiddet olayına karışan kişilerle ilgili kesin ve kararlı adımlar atmasını ve onları yargılamasını rica ediyor.