1, 2. (a) Zor sahalarda sadakatle hizmet eden kardeşlerin tutumu bizi nasıl teşvik ediyor? (Makalenin başındaki resme bakın.) (b) İsa insanın ‘kendi memleketinde’ iyi haberi duyurması hakkında ne dedi? (Dipnota bakın.)

ABD’DE yaşayan Sergio ve Olinda 80’li yaşlarında öncü bir çift. Son zamanlarda bacak ağrıları onlara epey sıkıntı veriyor. Buna rağmen, uzun yıllardır yaptıkları gibi sabah erkenden yürüyerek şehirdeki işlek bir meydana gidiyorlar. Saat 7’de oradaki bir otobüs durağının yakınlarında, her zamanki yerlerini alıp yoldan geçenlere yayınlarımızı sunmaya başlıyorlar. Çoğu insan onları görmezden gelse de orada durmaya ve kendilerine bakanlara gülümsemeye devam ediyorlar. Öğleyin ağır ağır yürüyerek eve dönüyorlar. Ertesi sabah 7’de yine meydanda oluyorlar. Bu sadık kardeşlerimiz yıl boyunca haftada altı gün her sabah iyi haberi duyuruyor.

² Sergio ve Olinda gibi pek çok sadık kardeşimiz, insanlardan olumlu karşılık almasalar da kendi memleketlerinde yıllardır iyi haberi duyuruyor. Siz de böyle bir sahada hizmet ediyorsanız tahammülünüz nedeniyle sizi içtenlikle  övüyoruz. * Hizmetinizi sadakatle sürdürmeniz tecrübeli iman kardeşleriniz de dahil birçok kişi için büyük bir teşvik kaynağı. Bazı çevre gözetmenleri şunları söylüyor: “Böyle sadık kardeşlerle hizmete çıktığımda adeta şarj oluyorum.” “Bu kardeşlerin sadakatini görünce hizmetimi sürdürmek ve cesur olmak için güç buluyorum.” “Onların örnek tutumu içimi ısıtıyor.”

3. Hangi üç soruyu ele alacağız, neden?

³ Bu makalede şu üç soruyu ele alacağız: Neden bazen cesaretsizliğe kapılabiliriz? Ürün vermek ne anlama gelir? Tahammülle ürün vermeyi sürdürmemize neler yardım eder? Bu soruların cevapları İsa’nın verdiği duyuru işine devam edebilmemiz için bize güç verecek.

4. (a) Çoğu Yahudinin iyi habere düşmanca tepki göstermesi Pavlus’u nasıl etkiledi? (b) Pavlus neden böyle hissetti?

⁴ İnsanların iyi habere olumlu karşılık vermediği sahalarda hizmet ederken cesaretiniz kırılmış olabilir. Öyleyse Pavlus’un duygularını anlayabilirsiniz. O yaklaşık 30 yıllık hizmeti boyunca sayısız insanın Mesih’in öğrencisi olmasına yardım etmişti (Elçi. 14:21; 2. Kor. 3:2, 3). Ama kendi soydaşları olan Yahudilerden birçoğunun Hıristiyan olmasını sağlayamadı. Aksine çoğu Yahudi onu tersledi hatta bazıları ona zulmetti (Elçi. 14:19; 17:1, 4, 5, 13). Peki Yahudilerden gördüğü bu düşmanca tepki Pavlus’u nasıl etkiledi? Şunları söyledi: “Mesih yolunda olarak gerçeği söylüyorum; . . . . yüreğimde büyük bir keder ve dinmeyen bir sızı var” (Rom. 9:1-3). Pavlus neden böyle hissetti? Çünkü duyuru işini ve insanları çok seviyordu. O, Yahudilerin iyiliğini istiyordu dolayısıyla onların Tanrı’nın merhametini reddetmesi Pavlus’un yüreğini sızlattı.

5. (a) İyi haberi duyurmamızın sebebi nedir? (b) Bazen cesaretimizin kırılması neden doğaldır?

⁵ Pavlus gibi biz de insanları çok sevdiğimiz için iyi haberi duyuruyoruz (Mat. 22:39; 1. Kor. 11:1). Kendi tecrübemizden biliyoruz ki Yehova’ya hizmet etmeye karar verenleri sayısız nimet bekliyor. Sahamızdaki insanları düşününce “Keşke neler kaçırdıklarını anlamalarına yardım edebilsek!” diyoruz. Bu yüzden onları, Yehova ve insanlıkla ilgili amacı hakkındaki hakikati öğrenmeye sürekli teşvik ediyoruz. İyi haberi duyurduğumuz insanlara bir bakıma şöyle diyoruz: “Size güzel bir hediye getirdik. Lütfen kabul edin.” Dolayısıyla insanlar bu hediyeyi reddettiğinde yüreğimizin sızlaması gayet doğal. Üzülmemiz veya cesaretimizin kırılması imanımızın zayıf olduğunu göstermez, duyuru işini önemsediğimizi gösterir. İşte bu nedenle, zaman zaman moralimiz bozulsa da iyi haberi duyurmayı bırakmıyoruz. 25 yıldan uzun zamandır öncülük yapan Elena’nın şu sözleri duygularımıza tercüman oluyor: “Duyuru işi bence zor. Ama daha iyi bir iş düşünemiyorum!”

6. Hangi soruyu ele alacağız?

⁶ Nerede hizmet edersek edelim, hepimizin duyuru işinde verimli olacağından nasıl emin olabiliriz? Bu soruya  cevap verebilmek için İsa’nın ‘ürün vermenin’ önemini vurgulayan iki örneğine bakalım (Mat. 13:23). Bunlardan ilki bir asma ile ilgilidir.

7. (a) İsa’nın örneğindeki “bağcı”, “asma” ve “dallar” kimleri temsil eder? (b) Hangi sorunun cevabını bulmalıyız?

⁷ Yuhanna 15:1-5, 8’i okuyun. Dikkat ederseniz İsa elçilerine şöyle dedi: “Çok meyve vermeniz ve öğrencilerim olduğunuzu göstermeniz, Babamı yüceltir.” İsa, Yehova’dan “bağcı”, kendisinden “gerçek asma”, öğrencilerinden de “dallar” diye bahsetti. * Peki Mesih’in takipçilerinin vermesi gereken ürün neydi? Bu örnekte İsa ürünün ne olduğunu açıkça söylemedi, fakat cevabı bulmamıza yardım eden önemli bir ipucu verdi.

8. (a) Bu örneğe göre, ‘meyve vermek’ neden yeni öğrenciler yetiştirmek olamaz? (b) Yehova’nın taleplerinin önemli bir özelliği nedir?

⁸ İsa Babası hakkında şöyle dedi: “Bende olup meyve vermeyen her dalı O koparıp atar.” Başka sözlerle sadece meyve verdiğimiz takdirde Yehova bizi kulları olarak görür (Mat. 13:23; 21:43). O halde her Hıristiyanın vermesi gereken meyve, yeni öğrenciler yetiştirmek olamaz (Mat. 28:19). Öyle olsaydı, hizmet ettikleri sahalarda insanlar kayıtsız olduğu için öğrenci yetiştiremeyen sadık Şahitler, İsa’nın verdiği örnekteki meyvesiz dallara benzerdi. Ama böyle bir şey düşünülemez. Neden? Çünkü insanları zorla İsa’nın öğrencisi yapamayız ve kullarından yapamayacakları bir şey istemek Yehova’nın sevgisine ters düşer. O daima bizden yapabileceğimiz şeyler ister (Tekr. 30:11-14).

9. (a) Hangi işe katılarak ürün veririz? (b) Hangi örneği ele alacağız, neden?

⁹ Öyleyse ürün vermek ne anlama gelir? Bu örnekteki ürün hepimizin yapabileceği bir işe atfediyor olmalı. Peki Yehova hepimize hangi işi verdi? Tanrı’nın Krallığının iyi haberini duyurma işini * (Mat. 24:14). İsa’nın ekinci örneği bu sonucu destekliyor. Şimdi o örneğe bakalım.

10. (a) Bu örnekte tohum ve toprak neyi temsil eder? (b) Buğdayın verdiği ürün nedir?

¹⁰ Luka 8:5-8, 11-15’i okuyun. Ekinci örneğinde tohum “Tanrı’nın sözü”, yani Krallık mesajıdır. Toprak insanın yüreğidir. İyi toprağa düşen tohum kök verir, filizlenir ve büyür. Sonra bu yeni bitki ‘yüz kat ürün verir.’ Peki bu ürün nedir? Buğday filizleri mi? Hayır, bitki yeni tohumlar verir; bu tohumlar da zaman içinde büyüyüp yeni bitkiler oluşturabilir. Örnekte bir tohumun yüz tohum verdiğinden bahsedilir. Ekinci örneğinin bu yönünden hizmetimiz hakkında ne öğreniyoruz?

11. (a) Ekinci örneğinden hizmetimiz hakkında ne öğreniyoruz? (b) Nasıl Krallık tohumu veriyoruz?

¹¹ Konuyu daha iyi anlamak için şunu düşünelim: Anne babamız ya da başka bir Şahit bizimle iyi haberi paylaştığında yüreğimize bir tohum ekmiş oldular. Krallık mesajını kabul etmemiz onları çok mutlu etti. İyi toprağa ekilen tohum kök verdi, filizlendi ve ürün verecek olgunluğa ulaştı. Nasıl buğday ürün olarak yeni filizler değil yeni tohumlar verirse, bizim de ürünümüz yeni öğrenciler değil yeni Krallık tohumlarıdır. *  Peki biz nasıl Krallık tohumu veriyoruz? Krallık mesajını duyurduğumuz her seferinde, yüreğimize ekilen tohumu çoğaltmış ve dağıtmış oluyoruz (Luka 6:45; 8:1). Bu örnekten şunu öğreniyoruz: Krallık mesajını duyurmaya devam ettiğimiz sürece ‘tahammülle ürün vermiş’ oluruz.

12. (a) Asma ve ekinci örneklerinden hangi dersi alabiliriz? (b) Bu gerçek sizi nasıl etkiliyor?

¹² İsa’nın asma ve ekinci örneklerinden ne öğrenebiliriz? Ürün vermemiz sahamızdaki insanların mesajımızı dinleyip dinlememesine bağlı değildir. İyi haberi sadakatle duyurmamıza bağlıdır. Pavlus da şu sözlerle aynı gerçeğe işaret etti: “Her biri emeğine göre karşılığını alacaktır” (1. Kor. 3:8). Yehova yaptığımız işin sonucuna göre değil, harcadığımız emeğe göre bizi ödüllendirecek. 20 yıldır öncü olan Matilda şöyle diyor: “Yehova’nın emeklerimizi ödüllendirdiğini bilmek bana sevinç veriyor.”

13, 14. Romalılar 10:1, 2’ye göre, Pavlus Krallık mesajına olumlu karşılık vermeyenlerden neden ümidini kesmedi?

¹³ Tahammülle ürün vermemize neler yardım eder? Cevabı bulmak için Pavlus’un durumuna tekrar bakalım. Yahudilerin Krallık mesajına olumsuz karşılık vermesi onu çok üzmüştü. Yine de Pavlus onlardan ümidini kesmedi. Onlarla ilgili duygularını şöyle açıkladı: “Tüm iyi niyetimle onları ve kurtuluşlarını düşünüyor, bunun için Tanrı’ya yakarıyorum. Çünkü Tanrı için olan gayretlerine ben tanığım; ancak bunu tam bilgiye göre yapmıyorlar” (Rom. 10:1, 2). Pavlus bu sözlerinde, hizmete devam etmesini sağlayan hangi etkenleri vurguladı?

¹⁴ İlk olarak, ‘tüm iyi niyetiyle onları ve  kurtuluşlarını düşündüğü’ için Yahudilere iyi haberi duyurmaya devam ettiğini söyledi. Pavlus Yahudilerin kurtulmasını yürekten istiyordu (Rom. 11:13, 14). İkinci olarak, ‘bunun için Tanrı’ya yakardığından’ bahsetti. Yahudi halkından bireylerin Krallık mesajını kabul etmesi için dua etti. Üçüncü olarak “Tanrı için olan gayretlerine” değindi. İnsanların iyi yönlerini ve Yehova’ya hizmet etme potansiyellerini gördü. Tıpkı kendisi gibi o gayretli Yahudilerin de İsa’nın gayretli öğrencileri olabileceğini biliyordu.

15. Pavlus’u nasıl örnek alabiliriz? Örnekler verin.

¹⁵ Pavlus’u nasıl örnek alıyoruz? Birincisi, “sonsuz yaşama karşı doğru tutuma sahip” birini bulmayı yürekten isteriz ve bu isteği kaybetmemek için çaba gösteririz. İkincisi, samimi kişilerin yüreğini açması için Yehova’ya yakarırız (Elçi. 13:48; 16:14). Yaklaşık 30 yıldır öncülük yapan Silvana şöyle diyor: “Sahamda bir eve gitmeden önce dua edip Yehova’dan bana olumlu bir tutum vermesini istiyorum.” Ayrıca meleklerin samimi kişileri bulmamıza yardım etmesi için de Yehova’ya yakarırız (Mat. 10:11-13; Vah. 14:6). 30 yıldan uzun zamandır öncü olan Robert şunları söylüyor: “Ev sahiplerinin yaşamlarında neler olup bittiğini bilen meleklerle çalışmak heyecan verici!” Üçüncüsü, insanların iyi yönlerini ve Yehova’ya hizmet etme potansiyellerini görmeye çalışırız. 50 yıldan uzun süre önce vaftiz edilen ve bir ihtiyar olarak hizmet eden Carl şöyle diyor: “Bir kişinin içtenliğini gösteren en ufak bir işareti bile görmeye çalışırım; bir gülümseme, nazik bir bakış ya da samimi bir soru.” Evet, Pavlus gibi biz de tahammülle ürün verebiliriz.

16, 17. (a) Vaiz 11:6’dan hangi dersi alabiliriz? (b) Duyuru faaliyetimiz bizi gözlemleyenleri nasıl etkileyebilir?

¹⁶ Hiç kimse bizi dinlemiyor gibi görünse bile duyuru faaliyetimizin insanlar üzerindeki etkisini asla hafife almayalım (Vaiz 11:6’yı okuyun). İnsanlar bizi dinlemese de gözlemler. Düzgün giyim tarzımızı, nazik davranışlarımızı ve güler yüzlü oluşumuzu fark ederler. Davranışlarımız, hakkımızda olumsuz şeyler düşünen bazı kişilerin zamanla bize karşı daha olumlu olmasını sağlayabilir. Makalenin başında sözü edilen Sergio ve Olinda böyle bir değişime tanık oldu.

¹⁷ Sergio şunları anlatıyor: “Hasta olduğumuz için, hizmet ettiğimiz meydana bir süre gidemedik. Geri döndüğümüzde oradan geçenler bize ‘Hayırdır, yoktunuz. Sizi özledik’ dediler.” Olinda gülümseyerek şunları ekliyor: “Otobüs şoförleri bize el salladı, bazıları da ‘Kolay gelsin!’ diye seslendi. Dergilerden isteyenler bile oldu.” Bu çift şaşırtıcı bir şey daha yaşadı. Bir adam elinde bir demet çiçekle yayın arabasına gelip yaptıkları iş için onlara teşekkür etti.

18. ‘Tahammülle ürün vermeye’ neden kararlısınız?

¹⁸ Vaiz 11:6’daki öğüdü uygulayıp Krallık tohumunu ektiğimiz sürece “bütün milletlere şahitlik” edilmesinde değerli bir payımız olur (Mat. 24:14). En önemlisi de Yehova’nın onayına sahip olduğumuzu bilmenin mutluluğunu tadarız. Çünkü Tanrımız ‘tahammülle ürün veren’ herkesi çok sever.