‘Beklemeyi’ Biliyor musunuz?

“Sizin nasıl kişiler olmanız gerekir? Tanrı’nın gününü bekleyip o günün gelişini çabuklaştırarak kutsallık içinde yaşamalı, Tanrı yolunu izlemelisiniz.”—II. PETRUS 3:12, YÇ.

1, 2. Yehova’nın gününü ‘beklemeyi’ nasıl örnekleyebiliriz?

YEMEĞE misafir bekleyen bir aileyi gözünüzde canlandırın. Konukların gelme zamanı hızla yaklaşıyor. Evin hanımı yemeğin tadına, tuzuna son kez bakıyor. Kocası ve çocukları sofraya her şeyin konulup konulmadığını kontrol ediyorlar. Herkes heyecan içinde. Evet, tüm aile konukların gelmesini dört gözle bekliyor; dostlarıyla güzel bir akşam yemeği yiyerek sohbet etmeye can atıyor.

² Bize gelince, İsa’nın takipçileri olan bizler, çok daha önemli bir olayı bekliyoruz. Neyi? ‘Yehova’nın gününün’ gelmesini! O gün gelene dek, “ben RABBE bakacağım, kurtuluşumun Allahını bekliyeceğim” diyen Mika peygamber gibi davranmamız gerekiyor. (Mika 7:7) Acaba bu sözlerle, boş durmamız gerektiği mi kastediliyor? Hayır. Yapılması gereken çok iş var.

3. İkinci Petrus 3:12’ye göre, İsa’nın takipçileri hangi tutuma sahip olmalıdır?

³ Resul Petrus, beklerken sahip olmamız gereken doğru tutumu gösteriyor. Şunları diyor: “Sizin nasıl kişiler olmanız gerekir? Tanrı’nın gününü bekleyip o günün gelişini çabuklaştırarak kutsallık içinde yaşamalı, Tanrı yolunu izlemelisiniz.” (II. Petrus 3:12, YÇ) Petrus “Sizin nasıl kişiler olmanız gerekir?” derken aslında sorduğu soruya cevap beklemiyordu, çünkü Tanrısal ilhamla yazdığı iki mektupta, İsa’nın takipçilerinin nasıl kişiler olmaları gerektiğini zaten açıklamıştı. Ayrıca onlara kutsal bir yaşam sürmeye, Tanrı yolunu izlemeye, yani Tanrı’ya bağlılık yansıtan işler yapmaya devam etmelerini de tembih etmişti. İsa Mesih’in ‘o ortamın sona ereceği’ zamana ilişkin alameti vermesinin üzerinden yaklaşık 30 yıl geçmiş olmasına rağmen, onun takipçileri tetikte beklemekten vazgeçmemeliydiler. (Matta 24:3) Yehova’nın gününü beklemeli, onu akıllarından hiç çıkarmamalıydılar.

4. ‘Yehova’nın gününü’ akıldan hiç çıkarmamak neler yapmayı gerektirir?

⁴ ‘Akıldan hiç çıkarmamak’ şeklinde de çevrilen Yunanca ifade, sözcük anlamıyla ‘çabuklaştırmak’ demektir. Fakat tabii ki, biz Yehova’nın gününün gelişini ‘çabuklaştıramayız.’ Üstelik, İsa Mesih’in, Babasının düşmanlarına  karşı hükmü infaz etmeye geleceği ‘gün ve saati’ de bilmiyoruz. (Matta 24:36; 25:13) Bir başvuru kitabı burada, ‘çabuklaştırmak’ sözünün kök fiilinin ‘acele ettirmek’ anlamına geldiğini ve bunun ‘bir konuda gayret ve etkinlik göstermek ve endişeli olmakla’ yakından bağlantılı olduğunu açıklar. Öyleyse, Petrus iman kardeşlerini, Yehova’nın gününün gelmesini şiddetle arzulamaya teşvik ediyordu. Onlar bunu, o günü akıllarından hiç çıkarmayarak yapabilirlerdi. (II. Petrus 3:12) Yehova’nın “büyük ve korkunç günü” şimdi böylesine yakınken, biz de aynı tutuma sahip olmalıyız.—Yoel 2:31.

‘Kutsallık İçinde Yaşayarak’ Bekleyelim

5. ‘Yehova’nın gününü’ görmeyi şiddetle arzuladığımızı nasıl gösterebiliriz?

⁵ Yehova’nın gününde hayatta kalmayı şiddetle arzuluyorsak, bunu ‘kutsallık içinde yaşayarak ve Tanrı yolunu izleyerek’ göstereceğiz. ‘Kutsallık içinde yaşamak’ ya da kutsal davranışlarda bulunmak ifadesi bize Petrus’un şu öğüdünü hatırlatır: “Söz dinleyen çocuklar olarak, bilgisiz olduğunuz geçmiş zamandaki tutkularınıza uymayın. Sizi çağıran Tanrı kutsal olduğuna göre, siz de her davranışınızda kutsal olun. Nitekim şöyle yazılmıştır: ‘Kutsal olun, çünkü ben kutsalım.’”—I. Petrus 1:14-16, YÇ.

6. Kutsal olabilmek için ne yapmamız gerekir?

⁶ Kutsal olabilmek için bedenen, zihnen, ahlaken ve ruhen temiz kalmamız gerekir. Acaba biz Yehova’nın ismini taşıyan bireyler olarak kutsal kalarak ‘Yehova’nın gününe’ hazırlanıyor muyuz? Günümüzde dünyanın ahlak standartları sürekli yozlaştığından, böyle bir temizliği korumak kolay değildir. (I. Korintoslular 7:31; II. Timoteos 3:13) Acaba biz kendi ahlak standartlarımızla dünyanınkiler arasındaki farkın giderek büyüdüğünü görüyor muyuz? Bunu görmüyorsak, endişe etmemiz gereken bir durum var demektir. Bizim kişisel standartlarımız, dünyanınkilerden daha yüksekse de, acaba yozlaşıyor mu? Yozlaşıyorsa, Tanrı’yı memnun edebilmek için olumlu adımlar atarak durumu düzeltmeliyiz.

7, 8. (a) ‘Kutsallık içinde yaşamanın’ önemini nasıl gözden kaçırabiliriz? (b) Bunu düzeltmek için hangi adımları atmak gerekebilir?

⁷ Bir tıp doktorunun dediği gibi, İnternette pornografinin ortaya çıkmasıyla pornografi artık her isteyenin elinin altında olduğundan, eskiden böyle ahlaksız malzemeleri kolayca bulamayanlar şimdilerde “cinsel fırsatlar yaratan malzemeleri sınırsız ölçüde” bulabilmektedirler. Biz eğer İnternette böyle ahlaksız siteleri arayacak olursak, Mukaddes Kitabın “murdara dokunmayın” emrini kuşkusuz göz ardı etmiş oluruz. (İşaya 52:11) Acaba gerçekten ‘Yehova’nın gününü’ aklımızdan hiç çıkarmıyor muyuz? Yoksa, zihnimizi kirli malzemelerle lekelesek bile, kendimizi temizlemek için hâlâ yeterince vakit olduğunu düşünerek o günü zihnimizde ileri mi atıyoruz? Eğer pornografiyle ilgili bir sorunumuz varsa, Yehova’ya acilen, “boş şeye bakmaktan gözlerimi çevir; kendi yolunda beni dirilt” diye yalvarmalıyız!—Mezmur 119:37.

⁸ Yehova’nın Şahitlerinin gençler de dahil büyük çoğunluğu, Tanrı’nın yüksek ahlak standartlarına sıkı sıkıya bağlıdır. Onlar bu dünyanın baştan çıkarıcı ahlaksızlığından sakınırlar. Aynı zamanda Petrus’un “Rabbin günü hırsız gibi gelecektir” uyarısının ve içinde bulunduğumuz zamanın acilliğinin  bilincinde olarak ‘kutsallık içinde yaşamaya’ devam ederler. (II. Petrus 3:10) ‘Yehova’nın gününü beklediklerini’ ve akıllarından hiç çıkarmadıklarını davranışlarıyla gösterirler. *

Beklerken ‘Tanrı Yolunu İzleyelim’

9. Tanrı’ya bağlılığımız bizi ne yapmaya yöneltmeli?

⁹ Yehova’nın gününü aklımızdan hiç çıkarmamak için, ‘Tanrı yolunu izlemek’, yani Tanrı’ya bağlılık yansıtan işler yapmak yaşamsaldır. Tanrı’ya bağlılık gösterebilmek için O’na büyük saygı duymak gerekir ve bu saygı bizi O’nun gözünde iyi olanı yapmaya yöneltir. Yehova’ya vefayla bağlılık, insana böyle işler yaptıran bir güçtür. Yehova’nın isteği, ‘bütün insanların kurtulması ve hakikat bilgisine gelmesidir.’ (I. Timoteos 2:4) Tanrı hiç kimsenin ‘helâk olmasını istemiyor, ancak bütün insanların tövbeye dönmesini’ istiyor. (II. Petrus 3:9) Öyleyse, Tanrı’ya bağlılığımız bizi neye yöneltmelidir? İnsanların Yehova hakkında bilgi alıp O’nun gibi davranmayı öğrenmesi için daha da yoğun çaba göstermeye yöneltmesi gerekmez mi?—Efesoslular 5:1.

10. Kendimizi neden ‘zenginliğin aldatıcılığından’ korumalıyız?

¹⁰ Öncelikle Tanrı’nın Gökteki Krallığını ararsak, yaşamımız Tanrı’ya bağlılık yansıtan işlerle dolar. (Matta 6:33) Bunun için, maddi şeylere karşı dengeli bir görüşe sahip olmamız gerekir. İsa “iyi bakın, ve kendinizi her türlü tamakârlıktan sakının; çünkü insanın hayatı kendisinde olan şeylerin çokluğunda değildir” uyarısında bulundu. (Luka 12:15) Her ne kadar para sevgisiyle gözümüzün kör olduğunu düşünmek bile bize zor gelse de, ‘dünyanın kaygısı ve zenginliğin aldatıcılığının’ Tanrı’nın ‘sözünü boğabileceğini’ dikkate alırsak iyi ederiz. (Matta 13:22) Geçimimizi sağlamak kolay olmayabilir. Bu nedenle, dünyanın bazı yerlerinde, birçok kişi kendine ve ailesine daha iyi bir yaşam sağlayabilmek için daha zengin bir ülkeye gitmeyi düşünüyor, bu uğurda ailesinden belki her seferinde birkaç yıl ayrı kalıyor. Hatta Yehova’nın Şahidi olan bazıları da bunu yapıyor. Bu kişiler başka bir ülkeye giderek belki ailelerini çağdaş kolaylıklara ve konfora kavuşturabilirler, ama ya arkada bıraktıkları aile fertlerinin ruhi durumu ne olacak? Evde uygun bir reislik görmeyen aileleri acaba Yehova’nın gününde hayatta kalabilmek için gerekli ruhi düşünüşe sahip olabilecek mi?

11. Yabancı ülkede çalışan bir işçi, Tanrı’ya bağlılık yansıtan işlerin zenginlikten çok daha önemli olduğunu nasıl gösterdi?

¹¹ Filipinler’den Japonya’ya çalışmaya gelen bir işçi, orada Yehova’nın Şahitlerinden Mukaddes Kitap hakikatini öğrendi. Kutsal Yazılarda aile reislerinin sorumluluğunun ne olduğunu öğrenince, ailesinin de Yehova’ya tapınmasına yardım etmesi gerektiğini anladı. (I. Korintoslular 11:3) Filipinler’de kalan eşi, kocasının yeni inancına şiddetle karşı çıkarak, ondan Mukaddes Kitaba dayalı inancını kendilerine öğretmek amacıyla eve döneceğine, para göndermeye devam etmesini istedi. Oysa adam yaşadığımız zamanın acilliği nedeniyle ve sevdiği kişiler için endişe duyduğundan  evine döndü. Onun aile bireylerine sevgi ve sabırla davranması iyi sonuç verdi. Zamanla, ailesi hakiki tapınmada birleşti ve karısı öncülüğe başladı.

12. Yaşamımızda ruhi çıkarlara neden öncelik vermeliyiz?

¹² Durumumuzu, yanmakta olan bir binadaki bireylerin durumuna benzetebiliriz. Acaba yangında çökmek üzere olan binadan birtakım eşyalar kurtarabilmek için çılgınca oraya buraya koşmak akıllıca bir davranış olur mu? Bunun yerine, kendimizi, ailemizi ve binada oturan diğerlerinin hayatını kurtarmak çok daha önemli değil midir? Evet, bu kötü ortam çökmek üzere ve insanların canı tehlikede! Biz bunun bilincinde olarak kuşkusuz ruhi çıkarlara öncelik vermeli ve hayat kurtaran Gökteki Krallığı vaaz etme işi üzerinde yoğunlaşmalıyız.—I. Timoteos 4:16.

“Lekesiz” Olmalıyız

13. Yehova’nın günü geldiğinde ne durumda olmak istemeliyiz?

¹³ Petrus beklemeyi bilmenin önemi üzerinde durarak şunu diyor: “Bunun için, sevgili kardeşlerim, mademki bunları bekliyorsunuz, Tanrı’nın önünde lekesiz, kusursuz ve barış içinde olmaya gayret edin.” (II. Petrus 3:14, YÇ) Petrus kutsal davranışlar ve Tanrı’ya bağlılık yansıtan işler yapma uyarısına ek olarak, sonunda, Yehova’nın bizi İsa’nın değerli kanıyla arınmış durumda bulmasının önemi üzerinde de duruyor. (Vahiy 7:9, 14) Bunun için, insanın İsa’nın hayatını kurban ettiğine inanması ve Yehova’ya kendisini adayıp vaftiz edilmesi gerekir.

14. “Lekesiz” olmak için ne gerekir?

¹⁴ Petrus bizi “lekesiz” bulunabilmek için elimizden geleni yapmaya teşvik ediyor. Acaba biz İsa’nın takipçilerine özgü davranışları ve kişiliği simgeleyen giysilerimizi dünyanın kirletmesine izin vermeyip lekesiz tutuyor muyuz? Üzerimizdeki bir giyside leke görürsek o lekeyi hemen çıkarmaya çalışırız. Hele o çok sevdiğimiz giysiyse, lekeyi temizlemeye özellikle dikkat gösteririz. Eğer kişiliğimizdeki ya da davranışımızdaki bir kusur nedeniyle mecazi giysilerimiz lekelendiyse, aynısını yapmayı düşünmemiz gerekmez mi?

15. (a) İsrailoğulları neden giysilerinin eteklerine saçak yapmak zorundaydı? (b) Yehova’nın bugünkü hizmetçileri de neden dünyadan farklıdır?

¹⁵ İsrailoğulları ‘esvaplarının eteklerine saçak yapmalı ve her eteğin saçağı üzerine lâcivert kordon koymalıydılar.’ Neden? Çünkü bu sayede Yehova’nın emirlerini hatırlayacak, onları tutacak ve Tanrılarına ‘mukaddes olacaklardı.’ (Sayılar 15:38-40) Yehova’nın bugünkü hizmetçileri olarak Tanrı’nın kanun ve ilkelerini tuttuğumuzdan bizler de dünyadan farklıyız. Örneğin, ahlaksal temizliğimizi koruyor, kanın kutsallığına saygı gösteriyor ve her tür putperestlikten sakınıyoruz. (Resullerin İşleri 15:28, 29) Birçok insan, kendimizi lekesiz tutmaya kesin kararlı olduğumuz için bize saygı duyuyor.—Yakub 1:27.

“Kusursuz” Olmalıyız

16. “Kusursuz” bulunabilmemiz için ne gerekir?

¹⁶ Petrus bizim “kusursuz” bulunmamız gerektiğini de söylüyor. Bu nasıl mümkün olabilir? Bir leke genelde silinip temizlenebilir, oysa bir kusur silinip temizlenemez. Kusur içte bir şeyin eksik, yanlış, hatalı olduğunu gösterir. Resul Pavlus Filipi’deki  iman kardeşlerine şu öğüdü verdi: “Her şeyi söylenmeden ve çekişmeden yapın, ta ki, hayat sözünü sıkı tutarak, dünyada nurlar olarak, aralarında göründüğünüz iğri ve sapık neslin ortasında kusursuz ve saf, Allahın lekesiz çocukları olasınız.” (Filipililer 2:14, 15) Bu öğüdü tutmak istiyorsak, söylenmekten, çekişmekten kaçınmalı ve Tanrı’ya temiz bir güdüyle hizmet etmeliyiz. Yehova’ya ve komşularımıza duyduğumuz sevgiden dolayı insanlara ‘Gökteki Krallığın iyi haberini’ duyurmalıyız. (Matta 22:35-40; 24:14) Üstelik çoğu insan belki bizim başkalarına, Tanrı hakkında ve Sözü olan Mukaddes Kitap hakkında bilgi vermek için neden zaman harcadığımızı anlamıyorsa da, iyi haberi duyurmaya devam etmeliyiz.

17. Cemaatte imtiyaz almak istiyorsak, bunu hangi güdüyle istemeliyiz?

¹⁷ “Kusursuz” bulunmayı arzu ettiğimizden, yaptığımız her işi hangi güdüyle yaptığımızı durup düşünmeliyiz. Dünya her işi servet ya da güç kazanmak gibi nedenlerle yapıyor, biz bu bencil nedenleri bıraktık. Eğer cemaatte bazı imtiyazlar almak istiyorsak, bunu her zaman Yehova’ya ve insanlara duyduğumuz sevgiden dolayı, temiz güdüyle isteyelim. Ruhi düşünüşlü erkeklerin sevinçle ‘nazırlık istediğini’ ve Yehova ile iman kardeşlerine alçakgönüllülükle hizmet etme arzusu duyduğunu görmek insanın içini ferahlatır. (I. Timoteos 3:1; II. Korintoslular 1:24) Gerçekten de, ihtiyarlık yapmaya yeterli olanlar ‘Tanrı’nın sürüsünü rıza ile, yakışıksız kazanç için değil, fakat istekle, kendilerine emanet olunanlara musallat olur gibi değil, fakat sürüye örnek olarak güderler.’—I. Petrus 5:1-4.

‘Barış İçinde’ Olmalıyız

18. Yehova’nın Şahitleri hangi nitelikleriyle tanınırlar?

¹⁸ Son olarak, Petrus bize ‘barış içinde’ bulunmamız gerektiğini söylüyor. Bu talebi yerine getirebilmek için, hem Yehova’yla hem de komşularımızla barış içinde olmalıyız. Petrus ‘birbirimize sevgimizin coşkun’ olmasının ve iman kardeşlerimizle barışı korumanın önemi üzerinde duruyor. (I. Petrus 2:17; 3:10, 11; 4:8; II. Petrus 1:5-7) Barışımızı koruyabilmek için aramızda sevgi olmalıdır. (Yuhanna 13:34, 35; Efesoslular 4:1, 2) Sevgimiz ve barışımız uluslararası ibadetlerimizde özellikle belli olur. 1999’da Kosta Rika’da yapılan büyük ibadette, havalimanında çalışan bir satıcı, yerel Şahitlerin gelen delegeleri karşılarken farkında olmadan işyerinin önünü kapatmasından rahatsız oldu. Ama ikinci gün o adam, yerel Şahitlerin hiç tanımadıkları halde coşkuyla karşıladıkları delegelerle aralarındaki sevgi ve barışa dikkat etti. Son gün, o satıcı da karşılama törenine katıldı ve Şahitlerden Mukaddes Kitabı incelemesine yardım etmelerini istedi.

19. İman kardeşlerimizle barış içinde yaşamamız neden çok önemlidir?

 ¹⁹ Ruhi kardeşlerimizle barış içinde yaşamayı ne derece içtenlikle istersek, Yehova’nın gününü ve vaat ettiği yeni dünyayı o derece ciddiyetle beklediğimizi ortaya koyarız. (Mezmur 37:11; II. Petrus 3:13) İman kardeşlerimizden biriyle barışı korumakta zorluk çektiğimizi varsayalım. Acaba kendimizi onunla Cennette barış içinde otururken hayal edebiliyor muyuz? Eğer bir kardeşin bize karşı bir şeyi varsa, hemen gidip onunla ‘barışmalıyız.’ (Matta 5:23, 24) Yehova’yla barış içinde olmak istiyorsak, bunu yapmamız çok önemlidir.—Mezmur 35:27; I. Yuhanna 4:20.

20. ‘Beklemeyi’ bildiğimizi ne şekillerde göstermeliyiz?

²⁰ Acaba biz şahsen ‘Yehova’nın gününü bekliyor’ ve o günü sürekli aklımızda tutuyor muyuz? Kötülüğün sonunu görmeyi ne derece şiddetle arzuladığımız, bu ahlaksız dünyada kutsal kalmamızdan belli olur. Üstelik, Yehova’nın gününü ve Gökteki Krallığın yönetimi altında yaşamayı özlemle beklediğimiz, Tanrı’ya bağlılık yansıtan işlerimizden de görülür. Ayrıca, barış dolu yeni bir dünyada yaşamayı beklediğimizi de şimdi iman kardeşlerimizle barış içinde yaşamamızla göstermiş oluruz. İşte, ‘beklemeyi’ bildiğimizi ve ‘Yehova’nın gününü’ aklımızdan hiç çıkarmadığımızı bunları yaparak gösteriyoruz.

[Dipnot]

Anımsıyor musunuz?

• ‘Yehova’nın gününü’ akıldan hiç çıkarmamak ne demektir?

• Beklemeyi bildiğimizi davranışlarımızla nasıl gösteriyoruz?

• Tanrı’ya bağlılık yansıtan işler neden yaşamsaldır?

• Yehova tarafından ‘lekesiz, kusursuz ve barış içinde’ bulunabilmek için ne yapmalıyız?

[Sorular]

[Sayfa 11’deki resim]

Beklemeyi bildiğimizi kutsal davranışlarda bulunarak gösteriyoruz

[Sayfa 12’deki resimler]

Gökteki Krallığı vaaz etme işi hayat kurtaran bir iştir

[Sayfa 14’teki resim]

Yehova’nın gününü beklerken, başkalarıyla barış içinde yaşayalım