1. İnsanlar neye ihtiyaç duyar? Bu ihtiyacı kimler karşılayabilir?

İNSANLAR başka insanlarla yakınlık kurmaya ihtiyaç duyar. İki kişi birbirinden çok hoşlanıyorsa ve birbirini iyi tanıyorsa onların “yakın” olduğu söylenir. Bizi seven, anlayan, takdir eden bir aileye ve dostlara sahip olmaktan doğal olarak mutluluk duyarız. Bununla birlikte, en yakın olmamız gereken Kişi Yüce Yaratıcımızdır (Vaiz 12:1).

2. Yehova bize ne vaat eder? Bu düşünce birçok kişi için neden gerçekçi değildir?

² Yehova, Sözünde bizi Kendisine ‘yaklaşmaya’ teşvik eder ve bunu yaparsak bize ‘yaklaşacağını’ vaat eder (Yak. 4:8). Ne rahatlatıcı bir düşünce! Fakat Tanrı’nın insanlara yaklaşmak istemesi birçok kişi için gerçekçi bir düşünce değildir. Bazıları Yaratıcının insanlardan çok uzak olduğunu düşünür ya da kendilerini Tanrı’ya yaklaşmaya layık görmez. Peki Yehova’ya yaklaşmak gerçekten mümkün mü?

3. Yehova hakkında hangi gerçeğin farkında olmalıyız?

³ Aslında Yehova Kendisini bulmak isteyen hiç kimseden uzak değildir, yani O’nu tanımamız mümkündür (Elçiler 17:26, 27 ve Mezmur 145:18’i okuyun). Yaratıcımız kusurlu insanların bile O’na yaklaşabilmesini amaçlamıştır; onları yakın  dostları olarak kabul etmeye hazır ve isteklidir (İşa. 41:8; 55:6). Mezmur yazarı kendi deneyimine dayanarak Yehova hakkında şunları söyledi: “Ey Sen, duayı dinleyen, her tür insan Sana gelecek . . . . Ne mutludur . . . . seçtiğin ve Kendine yaklaştırdığın insan!” (Mezm. 65:2, 4). Kutsal Kitapta Yahuda kralı Asa’yla ilgili anlatılanlar, onun Yehova Tanrı’ya nasıl yaklaştığını ve Tanrı’nın buna nasıl karşılık verdiğini gösterir. *

4. Kral Asa Yahuda halkına nasıl örnek oldu?

⁴ Kral Asa pak tapınma için büyük gayret gösterdi; tapınak fahişeliğini ve iyice yaygınlaşmış olan putperestliği ülkeden temizledi (1. Kral. 15:9-13). Asa Yehova’ya yaklaştı ve O’nun kanunlarına itaat etti. Bu nedenle Yahuda halkına, “atalarının Tanrısı Yehova’ya yönelmelerini, O’nun kanun ve emirlerini yerine getirmelerini” rahatlıkla söyleyebildi. Yehova’nın desteğiyle, hükümdarlığının ilk on yılında ülkede hiç huzursuzluk yaşanmadı. Asa bunu neye borçluydu? O halkına şöyle dedi: “Tanrımız Yehova’nın rehberliğini aradığımız için bugün bu ülke bizim elimizde. Biz O’na yöneldik, O da bize her taraftan rahatlık verdi” (2. Tar. 14:1-7). Daha sonra neler olduğuna bakalım.

5. Hangi olay Asa’nın Yehova’ya duyduğu güveni sınadı? Sonuç ne oldu?

⁵ Kendinizi Asa’nın yerine koyun. Habeş Zerah, 1.000.000 asker ve 300 savaş arabasıyla ülkeniz Yahuda’nın üzerine yürüyor (2. Tar. 14:8-10). Sizin askerlerinizin sayısı ise toplam 580.000. Böyle büyük bir ordunun krallığınıza saldırdığını görseydiniz ne yapardınız? Ordunuzun neredeyse iki katı büyüklüğündeki bir askeri gücün ülkenizi istila etmesine Tanrı’nın neden izin verdiğini merak eder miydiniz? Böyle kritik bir durumda, meseleyi kendi hikmetinize güvenerek mi halletmeye çalışırdınız? Asa bu olayda Yehova’ya ne kadar yakın olduğunu ve güvendiğini ortaya koydu. O hararetle şöyle dua etti: “Ey Tanrımız Yehova, bize yardım et; çünkü Sana güveniyoruz. Senin adınla bu kalabalığın karşısına çıktık. Ey Yehova, Sen bizim Tanrımızsın. Ölümlü insanların Sana baskın çıkmasına izin verme.” Asa’nın bu içten duası nasıl cevaplandı? Yehova “Habeşleri bozguna uğrattı.” Savaşın sonunda Habeşlerden hiç kimse sağ kalmadı (2. Tar. 14:11-13).

6. Asa’yı örnek almak için ne yapmalıyız?

⁶ Asa Tanrı’nın onu koruyacağına ve rehberlik sağlayacağına neden tam olarak güveniyordu? Kutsal Kitap Asa’nın ‘Yehova’nın gözünde doğru olanı yaptığını’ ve ‘ömrü boyunca Yehova’ya tüm yürekle bağlı kaldığını’ söyler (1. Kral. 15:11, 14). Biz de Tanrı’ya tüm yürekle hizmet etmeliyiz. Yehova’yla hem şimdi hem de gelecekte yakın bir ilişkimiz olmasını istiyorsak bunu yapmamız şarttır. Bizi Kendine çekmek ve O’nunla aramızdaki bağı korumamıza yardım etmek için ilk adımı Yehova atmıştır. Bunun için gerçekten minnettarız! Şimdi Tanrı’nın bizi Kendine yaklaştırmak için kullandığı iki yolu ele alalım.

7. (a) Yehova bizi Kendisine yaklaştırmak için neler yaptı? (b) Yehova’nın bizi Kendisine yaklaştırmak için kullandığı en önemli yol nedir?

⁷ Yehova insan ailesine duyduğu sevgiyi güzel dünyamızı yaratarak gösterdi. Yaşamımızı sürdürmek için muhteşem  nimetler sağlayarak sevgisini göstermeye devam ediyor (Elçi. 17:28; Vah. 4:11). Daha da önemlisi, Yehova ruhi ihtiyaçlarımızı karşılıyor (Luka 12:42). Ayrıca dualarımızı bizzat dinliyor (1. Yuhn. 5:14). Bununla birlikte, Yehova’nın sevgisini gösterdiği ve bizi Kendine yaklaştırmak için kullandığı en önemli yol İsa’nın fidyesidir (1. Yuhanna 4:9, 10, 19’u okuyun). O, günah ve ölümden kurtulabilmemiz için “biricik oğlunu” yeryüzüne gönderdi (Yuhn. 3:16).

8, 9. İsa’nın, Yehova’nın amacında nasıl bir rolü vardır?

⁸ Yehova fidyenin İsa’dan önceki devirlerde yaşamış insanlar için bile geçerli olmasını sağladı. O, ileride insanlığı kurtaracak birinin geleceğini bildirdiği andan itibaren fidyeyi ödenmiş saydı; çünkü amacının kesinlikle gerçekleşeceğini biliyordu (Başl. 3:15). Yüzyıllar sonra elçi Pavlus, ‘Mesih İsa’nın ödediği fidyeye’ duyduğu minnettarlığı dile getirdi. Ayrıca, ‘Tanrı’nın geçmişte de, sabır gösterip işlenen günahları bağışladığını’ söyledi (Rom. 3:21-26). Tanrı’ya yaklaşmamızda İsa’nın gerçekten çok önemli bir rolü vardır.

⁹ Alçakgönüllü insanlar sadece İsa aracılığıyla Yehova’yı tanıyabilir ve O’nunla yakın bir dostluk kurabilirler. Kutsal Yazılar bu gerçeğe nasıl dikkat çekiyor? Pavlus şunları yazdı: “Tanrı bize olan sevgisini şöyle gösteriyor: Biz henüz günahkârken Mesih bizim için ölmüştür” (Rom. 5:6-8). Fidye, hak ettiğimiz için değil Yehova ve İsa tarafından çok sevildiğimiz için ödendi. İsa şöyle dedi: “Beni gönderen Babam çekmedikçe hiç kimse bana gelemez.” Başka bir keresinde de şunu söyledi: “Benim aracılığım olmadan Babaya kimse gelemez” (Yuhn. 6:44; 14:6). Peki Yehova İsa aracılığıyla insanları Kendine nasıl çeker ve O’nun sevgisinden ayrılmadan sonsuz yaşamı beklemelerine nasıl yardım eder? Kutsal ruhu aracılığıyla onları yönlendirerek (Yahuda 20, 21’i okuyun). Şimdi Yehova’nın bizi Kendisine çekmek için kullandığı başka bir yolu ele alalım.

10. Kutsal Kitap Tanrı’ya yaklaşmamıza nasıl yardım eder?

¹⁰ Bu makalede şimdiye kadar Kutsal Yazılardaki 14 farklı kitaptan alıntı yaptık ya da ayetlere değindik. Kutsal Kitap olmasaydı Yaratıcımıza yaklaşabileceğimizi nasıl bilecektik? Fidye hakkında nasıl bilgi alacaktık? Ya da İsa’nın Yehova’ya yaklaşmamıza yardım ettiğini nasıl öğrenecektik? Yehova kutsal ruhu aracılığıyla Kutsal Kitabın yazılmasını sağladı; bu sayede O’nun yüce amaçlarını ve kişiliğinin çekici yönlerini öğrenebildik. Örneğin Çıkış 34:6, 7’de Yehova Musa’ya Kendisini şöyle tanıttı: “Merhametli, lütufkâr, çabuk öfkelenmeyen, vefalı sevgisi ve hakikati engin olan Tanrı. Vefalı sevgisini binlerce nesle dek sürdürür; kabahati, suçu ve günahı bağışlar.” Hangimiz böyle birine yakın olmak istemez? Yehova şu gerçeğin farkındadır: O’nun hakkında ne kadar çok bilgi alırsak bizim için o kadar gerçek olur ve kendimizi O’na o kadar yakın hissederiz.

11. Yehova’nın nitelikleri ve davranış tarzı hakkında bilgi almamız neden önemlidir? (Makalenin başındaki resme bakın.)

¹¹ Tanrı’ya nasıl yaklaşabileceğimizi Yehova’ya Yaklaşın kitabının önsözü şöyle açıklıyor: “Dostluk bağı karşıdaki kişiyi iyice tanıyarak, onun özel niteliklerini beğenip onlara değer vererek kurulur.  Şu halde, Mukaddes Kitapta açıklanan Tanrı’nın nitelikleri ve davranış tarzı çok önemli bir inceleme alanıdır.” Dolayısıyla Yehova’nın, Sözünü insanların anlayabileceği şekilde kaydettirmiş olmasına minnettar olmalıyız.

12. Yehova Kutsal Kitabı neden insanlara yazdırdı?

¹² Yehova Kutsal Yazıları meleklere kaydettirebilirdi. Sonuçta melekler bizimle ve yaptıklarımızla yakından ilgilenir (1. Pet. 1:12). Fakat olayları biz insanların bakış açısından görebilecekler miydi? Bizim ihtiyaçlarımızı, zayıflıklarımızı ve arzularımızı anlayabilecekler miydi? Hayır. Yehova meleklerin bu açıdan sınırlı yeteneğe sahip olduğunu biliyordu. Kutsal Kitabı insanlara yazdırarak bizim için daha anlaşılır olmasını sağladı. Bu sayede, Kutsal Kitap yazarlarının ya da ayetlerde değinilen kişilerin düşünce ve duygularını anlayabiliyoruz. Onların hissettiği üzüntüleri, kuşkuları, korkuları ve zayıflıkları anlayabiliyor, mutluluk ve başarılarına sevinebiliyoruz. Her Kutsal Kitap yazarının “bizim gibi, duygulara sahip bir insan” olduğunu bilmek çok rahatlatıcıdır (Yak. 5:17).

13. Yunus’un duasını okuduğunuzda neler hissediyorsunuz?

¹³ Örneğin, Tanrı’nın verdiği görevden kaçtığında Yunus’un neler hissettiğini bir melek tam olarak ifade edebilir miydi? Bunun yerine Yehova Yunus’un, kendi başından geçenleri ve denizin derinliklerinden sunduğu duayı kaleme almasını sağladı. O içtenlikle şöyle demişti: “Canım tükenirken andığım Yehova idi” (Yun. 1:3, 10; 2:1-9).

14. İşaya’nın kendisi hakkında yazdıklarını neden anlayabiliyoruz?

¹⁴ Ayrıca İşaya peygamberin kendisi hakkında neler kaleme aldığına  bakalım. O, Tanrı’nın görkemiyle ilgili bir görüntü gördükten sonra kendi günahkâr durumunu fark edip şunları söyledi: “Vay halime! . . . . Mahvoldum, çünkü ben dili kirli bir adamım ve dili kirli bir halkın arasında yaşıyorum. Buna rağmen Kralı, göklerin hâkimi Yehova’yı gözlerimle gördüm” (İşa. 6:5). Bir melek asla kendisi hakkında bunları söyleyemezdi. Fakat İşaya bir insan olduğu için bunları dile getirebildi. Biz de onun gibi kusurlu olduğumuzdan neler hissettiğini anlayabiliyoruz.

15, 16. (a) Diğer insanların duygularını neden anlayabiliyoruz? Örnek verin. (b) Yehova’ya yaklaşmamıza ne yardım eder?

¹⁵ Bir melek Yakup’un dediği gibi iyiliğe ‘layık olmadığını’ ya da Petrus gibi “günahkâr” olduğunu söyleyebilir miydi? (Başl. 32:10; Luka 5:8). İsa’nın öğrencileri gibi ‘korkuya kapılır’ mıydı? Veya Pavlus ve diğerleri gibi, muhalefet karşısında iyi haberi duyurmak için ‘cesaret toplamaya’ ihtiyaç duyar mıydı? (Yuhn. 6:19; 1. Sel. 2:2). Hayır. Melekler her açıdan kusursuz ve insanüstü varlıklardır. Bununla birlikte, Yehova’nın Sözünü yazdırmak için kullandığı insanlar bizim gibi kusurludur, bu nedenle onların duygularını anlayabiliriz. Tanrı’nın Sözünü okurken gerçekten de, ‘sevinenlerle sevinir, ağlayanlarla ağlarız’ (Rom. 12:15).

¹⁶ Yehova Tanrı’nın geçmişteki sadık kullarına nasıl davrandığı hakkında Kutsal Kitapta kayıtlı sözleri derin düşündüğümüzde Yaratıcımızla ilgili birçok muhteşem şey öğrenebiliriz. Örneğin, O’nun kusurlu insanlara sabırla ve sevgiyle nasıl yaklaştığını görebiliriz. Yehova’yı daha iyi tanıdıkça O’nu daha çok seveceğiz. Sonuç olarak O’na daha çok yaklaşabileceğiz (Mezmur 25:14’ü okuyun).

17. (a) Azarya peygamber Asa’ya hangi hikmetli öğüdü verdi? (b) Asa Azarya’nın öğüdünü nasıl görmezden geldi? Bunun sonucu ne oldu?

¹⁷ Kral Asa, Habeş ordusuna karşı unutulmaz bir zafer kazandıktan sonra Azarya peygamber ona ve halkına hikmetli bir öğüt verdi. Şöyle dedi: “Siz Yehova’yla birlikte olduğunuz sürece, O da sizinle olacaktır. Siz O’na yönelirseniz, O da size karşılık verir. Fakat O’nu bırakırsanız, O da sizi bırakır” (2. Tar. 15:1, 2). Bununla birlikte ömrünün sonraki yıllarında Asa bu öğüdü uygulamaktan vazgeçti. Kuzeydeki düşman İsrail krallığı onu tehdit ettiğinde Asa Suriye’den yardım istedi. Eskiden olduğu gibi Yehova’ya güvenmek yerine putperest milletlerle birlik oldu. Bu nedenle yerinde olarak ona şu sözler bildirildi: “Sen bu işte akılsızlık ettin. Bundan böyle hep savaş içinde olacaksın.” Gerçekten de, Asa’nın hükümdarlığının sonraki yılları hep savaşla geçti (2. Tar. 16:1-9). Bundan hangi dersi alabiliriz?

18, 19. (a) Kendimizi Tanrı’ya eskisi kadar yakın hissetmiyorsak ne yapmalıyız? (b) Yehova’ya nasıl daha çok yaklaşabiliriz?

¹⁸ Yehova’dan asla uzaklaşmayalım. Eğer kendimizi Yehova’ya eskisi kadar yakın hissetmiyorsak Hoşea 12:6’daki şu sözleri uygulayalım: “Tanrına dön; vefaya ve adalete bağlı kal, hep Tanrına ümit bağla.” Fidye hakkında takdirle düşünerek ve Tanrı’nın Sözü olan Kutsal Kitabı gayretle inceleyerek Yehova’ya daha da yaklaşalım (Tekrar 13:4’ü okuyun).

¹⁹ Mezmur yazarı şöyle yazmıştı: “Benim için en doğrusu Tanrı’ya yaklaşmak” (Mezm. 73:28). Hepimiz Yehova hakkında yeni şeyler öğrenmeye devam edelim; böylece O’nu sevmek için daha çok nedene sahip olacağız. Dileriz ki, Yehova da hem şimdi hem de sonsuza dek bize yaklaşmaya devam eder.